Koruyucu Abla Nedir?
Herkesin hayatında bir noktada, gözlerinin içine bakarak “Senin için her şeyi yaparım” diyen biri olmuştur. Ya da belki tam tersine, kimseye söylemeden hep o görevleri üstlenmiş, herkesi korumaya çalışmış birisi… İşte ben, Kayseri’de yaşayan 25 yaşında, duygularını içinden geçen her düşünceyle yazıya döken biriyim. Bu yazıda da bir koruyucu ablanın ne olduğunu, hem başkalarına hem de kendi içimdeki karmaşaya nasıl baktığımı anlatacağım.
Bir Yaz Akşamı ve Koruyucu Abla
O akşamı hatırlıyorum. Hava sıcaktı, yazın ortasıydı ve arkadaşlarım hep birlikte bir kafede oturuyorduk. Güzel bir sohbet, belki de çoktan unutulmuş olan ama bir şekilde yeniden gündeme gelmiş eski anılar… O gün herkesin kafasında kendi gündemi vardı. Kimi işinden, kimi okulundan, kimisi de geçmişten bahsediyordu. Ama bir noktada bir soru takıldı kafama.
“Koruyucu abla nedir?”
Herkes bir an durdu. Kimse bu soruyu hemen yanıtlayamadı. O an, küçük kardeşim aklıma geldi. O, tam da “koruyucu abla” rolünde olan kişiydi. Ama hikayeyi anlatmadan önce biraz daha derinlere inmem gerek.
Kardeşimle Geçirdiğimiz O Gün
Kardeşim çok gençti o zamanlar, belki on yaşında, belki biraz daha küçüktü. Benimle geçirdiği her anı değerli kılmak istiyordum. O, benden küçüktü ama bazen o kadar olgun bir şekilde yaklaşırdı ki, gözlerimde bir şeyler kırılmaya başlardı. O gün evdeydik. Tam da her şeyin karmaşaya döneceği bir andı. Annem hasta olmuştu, babam işteydi ve ben eve abla olarak bir nevi tüm yükü üstlenmiştim. Kardeşim bana “Ablacığım, yapabilir misin?” dedi. O an gerçekten ne kadar hazırlıklıydım bilmiyorum ama o an bile ruhumda bir şeyler hareketlendi. İçimde bir koruyucu abla, ona sahip çıkma isteği uyandı.
O an, aslında koruyucu abla olmanın sadece fiziksel bir görev olmadığını fark ettim. Bazen birine göz kulak olmak, sözlü ya da sessiz bir şekilde onu hissettirmek, gerçekten de bir koruyucu olmanın anlamıydı.
Koruyucu Abla Olmak: Hem Güçlü Hem Zayıf
O akşamı hatırlıyorum… Odaya girdiğimde, kardeşim bana gülümsedi ve başını eğerek “Sana güveniyorum” dedi. Benim içimden geçirdiğim bir hayal kırıklığı vardı. Gerçekten ne kadar hazırdım, kendimi nasıl hissettim? Hiçbir zaman güçlü, her şeyi bilerek hareket edemezsiniz. Koruyucu abla olmak, aslında en çok kendinizi zayıf hissettiğiniz anlarda başlar. İşte o an ben de kendimi çok zayıf hissettim. Çünkü ne kadar güçlü görünmeye çalışsam da, içimdeki korkular ve kaygılar beni yiyip bitiriyordu. Ama bir bakış, bir gülüşle o tüm endişeler kayboluyordu. Bir anda, her şeyi yapabilirmişim gibi hissediyordum.
Koruyucu abla olmak, her zaman güçlü olmayı gerektirmez. Zayıf olduğunda bile, karşındaki kişiye “Ben buradayım, sana destek olacağım” diyebilmek, aslında gerçekten güçlü olmanın anlamıdır.
Koruyucu Abla Olmanın Yükü
Kardeşime bakarken, aslında birçok şeyi fark ettim. Koruyucu abla olmak, bazen o kadar yalnız hissettiriyor ki. Bazen birinin gözlerinin içine bakarak, “Sana her zaman güvenebilirsin” demek çok kolay gibi görünüyor. Ama aslında bu sorumluluk, taşıması oldukça zor bir yük olabiliyor. Zaman zaman kendimi, duygusal olarak tükenmiş hissettiğimi fark ediyordum. Çünkü birinin her an yanında olmak, ona sürekli destek olmak da bir noktada yorucu olabiliyor. Bunu hiç kimseye söylemedim, ama içimde büyük bir boşluk vardı.
Koruyucu abla olmak, başkalarını korumak demek, ama bazen kendini ihmal etmek demek de oluyor. Bazen ben de destek almak istiyordum, bazen ben de birine güvenip ağlamak istiyordum ama buna cesaret edemiyordum. İçimdeki o koruyucu abla, sanki hep ben olmamı bekliyordu.
Bir Hayal Kırıklığı ve Yeni Bir Başlangıç
O akşam, kardeşimle konuşurken gözlerindeki güveni görmek beni gerçekten değiştirdi. Koruyucu abla olmak sadece bir rol, bir etiket değilmiş. Gerçekten birini sevmek ve onun her zaman yanında olmak, en zor anlarda bile o kişiye sahip çıkmak demekmiş. Kardeşime bir söz verdim. Her ne olursa olsun, yanında olacağıma, onu asla yalnız bırakmayacağıma dair. Bu, bir tür yeni bir başlangıçtı.
Zamanla, “Koruyucu abla” olmanın ne anlama geldiğini daha iyi kavradım. Bu, sadece fiziksel olarak birini korumak değil; duygusal olarak da ona destek olmak, onun yalnız kalmasını engellemekti. O an, hem kendimi hem de çevremdeki herkesi daha çok anlamaya başladım. Belki de bazen içimizdeki gücü bulmamızın yolu, başkalarına duyduğumuz sorumluluktan geçiyordur. Ve belki de “koruyucu abla” olmak, kendi içimizdeki duygusal karmaşaya en güzel cevaptı.
Sonuç: Koruyucu Abla, Sadece Bir Rol Değil
Koruyucu abla nedir? Belki de “her şeyi bilip yapmak zorunda olan biri” değildir. O, zaman zaman kendi kırılganlıklarıyla yüzleşen, bazen en güvensiz anlarında bile başkalarına güven veren kişidir. Kardeşime o akşam verdiğim söz, bana hem güç hem de umut verdi. Ve bugün, koruyucu abla olmanın sadece başkalarını korumak değil, aslında kendini de tanımak olduğunu biliyorum. Hayatta, bazen karşımıza çıkan sorumluluklar, aslında bizim içimizdeki gücü keşfetmemizi sağlıyor.